Sayfalar

6 Aralık 2010 Pazartesi

Tevhid-i Tedrisat Kanunu

Tevhid-i Tedrisat Kanunu Sunusu

Sunudan kısa bir kesit;

1. BÖLÜM - Türk Eğitiminde İkiliğin Tarihi:

Osmanlı Devleti, Batılılaşma mecburiyetinde kaldıktan sonra kendi eski kurumlarına dokunmadan, onların yanı sıra Batılı kurumları kurup desteklemeye başladı. Bu, hemen her alanda böyle oldu. İmparatorluğun eski askerî düzenini yıkmadan, onların yanı sıra batı örneğinde subaylar yetiştirmeye, ordular kurmaya başladılar. Ancak Batı tipi ordu kurulmasına yeniçeriler kanlı şekilde karşı çıktık-larından dolayı, bu kurum zorla kaldırılmak zorunda kalındı.

Hukuk alanında bir taraftan Fransız ceza ve usul-ü muhakeme yasaları, ticaret yasaları çevrilip uygulanıyor; bir yandan kısas, diyet gibi şer'î hukuk kuralları kaldırılmıyor, "Mecelle" hazırlatılıyordu. Bir taraftan Hukuk okulları Batı yasalarına göre hâkimler çıkarıyor, bir taraftan da Mekteb-i Kudat ve medreseler fıkıha göre verecek kadılar yetiştiriyordu.

Eğitim alanında bu ikilik çok daha çeşitli şekillerde ortaya çıkıyordu. Askerî okular tarzında kurulan Batı örneğinde eğitim kurumları iyice yerleştikten sonra, XIX. yüzyılın ortalarına doğru Batı örneğinde ilk sivil okullar kurulmaya başlamıştı.

İlk kurulan Batı tipi okullar, Fransız örneğine göre örgütlenen Osmanlı devlet dairelerine memur yetiştirmeye yönelikti. 1845'ten itibaren de Osmanlı eğitim sistemi, Batı eğitim sistemlerine göre ilk, orta ve yüksek öğretim kademeleri olarak örgütlenmeye başlamış; sıbyan mekteplerini ilköğretim düzeyi kabul edip, orta ve yüksek öğretim kademelerini kurma çalışmalarına başlamıştı.

Osmanlı hükûmetleri de başlangıçta doğrudan doğruya medreseleri hedef almamış, ilk ve ortaöğretim düzeyinde çalışmıştır. İlköğretim düzeyinde önce Sıbyan Mektepleri ıslah edilmek istenmiş, bu mümkün olmayınca, Devlet "ibtidai" adlı ilkokullar kurmaya ve modern ders araç ve gereçleriyle modern öğretim metodlarını bu okullarda uygulamaya başlamıştır. Şahıs ve derneklerin kurduğu bu tip ibtidaileri de desteklemiştir.

Medreseden yetişenlerle mektepten yetişenler az-çok birbirlerine zıt hayat görüşlerinde kişiler olmuşlardır. "Alaylı" ve "mektepli" subayların birbirlerine düşmanlığı gibi, medresede
yetişenlerle mektepten yetişeler de birbirlerine düşman olmuşlardır.

"Mektep programlarında" din derslerinin ve ibadetlerin zorunlu olması, bazı bilim dallarının dinin süzgecinden geçirilmesi, İslâm inançlarına aykırı şeyler anlatılmaması bu düşmanlığı engellememiştir.

Batı örneğine göre kurulmuş okullar arasında da birlik yoktu. İlkönce yüksek askerî okullar kendi liselerini ("askerî idadiler") ve ortaokullarını ("askerî rüşdiyeler")
kurmuşlardı. Bunun dışında her bakanlık kendi ihtiyacı olan kalifiye elemanlarını kendi kurdukları okullarda okullarda yetiştiriyorlardı.

Ülkedeki eğitim kurumları Harbiye Nezâreti, Maarif-i Umûmiyye Nezâreti, Evkaf Nezâreti, Şer'iyye Nezâreti ("Ders Nezâreti"), Ziraat, Ticaret, Orman ve Maadin Nezaretleri tarafından idare ediliyordu.

2. BÖLÜM - Tevhid-i Tedrisat’ın Hazırlıkları:
M. Kemâl, daha 1921 Maarif Kongresi'nde, geriliğimizin asıl nedeninin eski eğitim-öğretim metodları olduğunu vurgulamış; millî eğitim programının eski devrin hurafelerinden, yabancı fikirlerden tamamen uzak hazırlanmasını istemişti.

M.Kemal Bursa'da İstanbul öğretmenlerine yaptığı konuşmada da fikirleri safsatalardan, akıl ve mantığa uymayan inanç ve geleneklerden temizlemeyi, bilim ve fen düsturlarını rehber edinmeyi tavsiye etmiştir.

>>>Devamı için aşağıdaki adresi kullanarak sunumun tamamını bilgisayarınıza indiriniz.

Yazar: Bilinmiyor

Sunuda geçen diğer konular: Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun Uygulanması , Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve İmam-Hatip Liselerinin Doğuşu

--> TARİH SUNUMLARI SAYFASINA DÖN <--

Tevhid-i Tedrisat Kanunu Adlı Sunumu İndir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder